Zorlu bir mücadelenin ardından artık üniversitelisiniz! Üniversite yaşamı değişimlerin yoğun olduğu bir yaşam dönemidir. Aslında hayattaki her değişiklik uyum sürecini beraberinde getirir. Evinizden çıkıp birileriyle paylaşmak zorunda olduğunuz tek bir odaya geçmek de oldukça büyük bir değişikliktir. Hiç tanımadığınız birisiyle aynı odayı paylaşacak olmanız size kaygı, korku, heyecan gibi duygular yaşatabilir. Fakat bu duygularla baş edebilmeniz ve yurt yaşamına uyum sağlayabilmeniz için bazı noktalara dikkat etmeniz size yardımcı olabilir
YURT YAŞAMININ KOLAYLIKLARI:
- Yurtta kalmanın en büyük avantajı ve kolaylığı, okuduğunuz bölümden olduğu kadar farklı bölümlerden de bir çok arkadaş edinme fırsatı sağlamasıdır.
- Yurt yaşamı paylaşmayı öğrenmenin en güzel ortamıdır. Yaşam alanı başta olmak üzere birçok şeyin paylaşıldığı bir ortamda olmak baştan sizi rahatsız edebilir; ama zamanla bunun olumlu yanları olduğunu da göreceksiniz. Paylaştıkça kişilerin size yakınlaştığını fark edeceksiniz; hem de ihtiyaç duyduğunuzda sizinle bir şeylerini paylaşacak insanlar bulabileceksiniz.
- Yurt sadece barınılan bir yer değil, aynı zamanda yetişkinliğin ilk adımı ve özgürlüğün kendi kontrolünüzde olduğu bir yaşam biçimi sağlar size.
- Artık üniversitelisiniz; yetişkinliğe ilk adımı attınız ve yurt da bunun büyük bir paydasını oluşturuyor; ne zaman ders çalışmanız gerektiği ya da yatmanız gerektiği ile ilgili tüm kararları kimsenin takip etmeyeceği bir dönem başlıyor. Bu dönemde baştan çıkarıcı birçok fırsat karşınıza çıkabilir. Elbette bu fırsatları değerlendirerek çok eğlendiğiniz zamanlar olacak; fakat liseden farklı olarak burada kararlarınızın sonuçları tamamen size ait.
- Yurtta kalmak zamanınızı daha iyi değerlendirmeniz için çok iyi bir fırsattır. Yaşamınızı daha kolay düzenleyebilir, kampüs içinde bulunan alanlardan (Kütüphane, kafeteryalar ve spor alanları vs.) daha fazla yararlanabilirsiniz.
YURT YAŞAMININ ZORLUKLARI:
- Ev hayatını özleyebilirsiniz, evinden ilk defa uzaklaşan biri başlarda evine karşı çok büyük bir özlem duyabilir. Bazıları üniversitedeki yeni arkadaşlıklara kendini kaptırarak, önceki yaşamına özlem duymuyor gibi görünebilir, bazılarında ise özlem daha sonra ortaya çıkabilir. Bu özlemle birlikte, yalnızlık hissi, üzüntü, değişimden korkma, hayal kırıklığına uğramayı bekleme gibi duygu durumları oluşabilir.
Özlem ve getirdiği duygularla baş edebilmek için:
- Yakın hissettiğiniz birisiyle bu durumu konuşabilirsiniz. (Ailenizden biri, önceden tanıdığınız bir arkadaşınızla iletişim kurarak, ondan cesaret alabilirsiniz.)
- Odanıza daha önceden size ait olan eşyalar koyun, bu kendinizi daha tanıdık bir ortamda hissetmenizi sağlayacaktır.
- Dolaşmaya çıkın, çevreyi tanımaya çalışın, etrafı tanıdıkça kendinizi daha çok güvende hissedeceksiniz.
- Selam verin! İnsanlarla iletişime geçerek arkadaşlar edinmeye çalışın.
- Bir sonraki tatilinizi planlayın. (Bir sonraki eve gidiş tarihinizi bilmek sizin aniden eve dönme isteğinizi kontrol altına alacak ve burada kalmaya odaklanmanızı sağlayacaktır.)
- Oda arkadaşınız sizden çok farklı düşünen, farklı bir kültür yapısına sahip bir insan olabilir ve bazı konularda kendisi anlaşamayabilirsiniz.
Bu durumla baş edebilmek için:
- Oda arkadaşınız sizin okul hayatınızdaki en yakın arkadaşınız olacakmış beklentisine girmeyin. Önemli olan birbirinize her koşulda saygı duymanızdır.
- Birbirinizi tanıdıktan sonra sizin için de arkadaşınız için de önemli olan temel konularla ilgili tüm içtenliğinizle konuşun (temizlik ve düzen, çalışma düzeni, ziyaretçiler, günlük yaşam alışkanlıkları ve ortak eşya kullanımı vb.) hatta belirlediğiniz kuralları yazabilirsiniz. Bu, daha sonra olabilecekler hakkında daha rahat konuşmanızı sağlar.
- Farklılıklara saygı gösterin, ev yaşamından farklı olarak birçok ayrı kişiyle aynı çatıyı paylaşıyorsunuz, herkesin sizinle aynı düşüncede olmasını beklemeniz sizi zamanla hayal kırıklığına uğratır. Bunun yanı sıra, rahatsız edici olabilecek alışkanlıklarınızı gözden geçirin, ailenizin tahammül ettiği şeylere yurttakilerin tahammül etmesini beklemeyin.
- Hoşunuza gitmeyen şeyleri ertelemeden konuşun. Kızgınlıklarınızı biriktirmeyin, yoksa küçücük olaylarda büyük patlamalar yaşayabilirsiniz.
- Oda arkadaşınıza bağırmayın, böyle yaparsanız, iletişimi başlatmadan sonlandırmış olursunuz. Tartışmak, iletişim kurmaya çalışmak, sorunların neden yaşandığına dair konuşmak sorunları aşmanıza yardımcı olur.
- Onu da dinleyin, her hikâyenin hep en az iki yüzü olduğunu unutmayın. Onu dinlediğinizde aslında sizin tarafınızdan baktığınızda göremediğiniz bir şeyler olduğunu fark edebilirsiniz.
- ‘Ben dili kullanın’ suçlayıcı ve saldırgan ifadeler kullanmak yerine davranışın sizin üzerinizdeki etkisinden söz edin.
- Tüm bunlara dikkat etmenize rağmen anlaşmazlıklarınız varsa veya devam ediyorsa tarafsız olabilecek üçüncü kişilerden yardım alın; bu kişi Yurt Müdürü, Müdür Yardımcısı veya Psikolojik Danışman olabilir.
Üniversite yaşamına uyumun bir süreç olduğunu ve bu süreçte zaman zaman yaşanan zorlanmaların uyum sağlayamama değil, uyum sağlama çabasının sonucu olduğunu unutmayın. Bu dönemde yaşayabileceğiniz zorluklarda sizlere yardım için hazırız. Paylaşmak istediğiniz tüm konularda Psikolojik Danışmanlık Birimine başvurabilirsiniz.
Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Birimi
e-posta: [email protected]
Telefon: 0216 626 10 50 - 2062