Maurice Ravel’in Bolero’su ve Kusursuz Dans
Buz pateninin efsane ismi kim diye sorsalar, Y kuşağı öncesi hemen herkes, Katarina Witt diyecektir şüphesiz. Akıllara kazınan şampiyonlukları ile bir dünya starı.
Witt’in parladığı 1984 Kış Olimpiyatları’nda göze çarpan ve muhteşem bir performansla akıllardan çıkmayan iki isim daha var: Torvill ve Dean. Onları ölümsüz kılan Bolero eşliğinde yaptıkları muhteşem gösteriydi. Akıllara, kalplere işleyen gösterilerini buradan izleyebilirsiniz.
Bakın bu müzik için ne diyorlar “… Seçtikleri müzik Bolero’ydu. Bolero derken, aslında “Maurice Ravel’in Bolero’su” demek lazım, çünkü bu bir tamlamadır. Neden tamlamadır? Çünkü Bolero, orta tempoda 3/4’lük bir Latin dans ritmidir. Fakat Fransız besteci Maurice Ravel öyle enteresan bir eser yaratır ki; 18 dakikalık, tek temalı bir eserdir bu ve bu 18 dakika boyunca ritmi bateri tutar, temayı nefesliler art arda çalar, yaylılar da eşlik eder. Uzmanlar bu yüzden Maurice Ravel’i göklere çıkarır, “Bu kadar uzun ve tek temalı bir eseri dinlenebilir hale getirmek başarıdır” derler. Temanın özü tutkudur.”
Sporcuların duygu yüklü hikayelerini “Kusursuz Dans: Pistin üzerinde bir kadın, bir erkek ve bolero” başlığı ile Barbaros Talı, Socrates Dergi için kalem almıştı. Okumak isterseniz, buyrunuz.
Mutlu haftalar…